Vedâ Hutbesi’nde dikkat çekilen konuların tamamı Kur’an’da geçmektedir. Bu da Sünnetin Kur’an’ın en büyük tefsiri olduğunu da göstermektedir. Bu yönüyle Hz. Peygamber bir beşer olarak Kur’an’ın ilk ve en büyük müfessiri konumundadır. Sünnetsiz bir Kur’an’ın tam olarak anlaşılamayacağı, Kur’an’ın bazı emirlerinin yerine getirilemeyeceği, Kur’an’da geçen namaz, zekât ve hac gibi bazı ibadetlerin mahiyetinin ve nasıl eda edileceğinin bilinemeyeceği anlaşılmıştır. Kur’an ve Sünnetten uzaklaşıldığında ihtilaflar

İnsanı yaratıp şekil veren, her şeye bir ölçü belirleyen Yüce Yaratıcı’nın, bizleri rehbersiz bırakması düşünülemez. O, evrendeki tüm canlıları hangi amaç için yaratmışsa o konuda onlara yol göstermiştir. Güneşe ve aya, geceye ve gündüze, tüm canlılara ve bitkilere, hatta gözle görülemeyecek kadar küçük olan tüm varlıklara dahi yaratılış amaçlarına hizmet etmeleri için yol göstermiştir. Yaradan’ın öğrenmemizi istediği ilk şey; O’ndan başka ilah olmadığını ve Hz. Muhammed’in (s.a.s.) O’nun gönderdiği bir elç

Allah’tan almış olduğu dini tebliğ etmek, kapalılıkları açmak/açıklamak, dinî hükümlerin nasıl yaşanacağını amelî olarak göstermek ve hüküm olmayan konularda sorunları çözmek için hüküm koymakla yetkili olan Hz. Peygamber’i (s.a.v) “kendi öz oğullarından bile iyi tanımakla” görevli olan insanlar, onu İslâm’ın temel kaynaklarından öğrenmek zorundadırlar. Bu zorunluluğu hissederek biz de bu çalışmamızda Hz. Muhammed’i, (s.a.v.) Kur’an-ı Kerim, hadis ve hadis ilminin rivayet usûlünü kullanan İslâm tarihi

Resûlullah (s.a.s.) ramazan ayında daha çok Allah'ı (c.c.) zikretme gayretinde olmuştur. Bu ayda büyük ölçüde artan gayret, ramazanın son on gününde daha da fazlalaşmıştır. Bunun sebebi ise ramazan ayının kutsiyetinden ve bu ayda yapılan ibadetlerin diğer aylara nispeten daha faziletli olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca bu ayda yapılan ibadetler sevapça daha üstündür. Bin aydan daha hayırlı olduğu ifade edilen Kadir Gecesi de bu ayın içerisindedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bu mübarek geceye isabet etmek içi